DOĞAL AFET Mİ, DOĞAL İHANET Mİ?
Millet olarak yaşadığımız olaylarla ‘kaderci’liğe teslim olduk.
Başımıza bir şey gelse,
Hemen ‘kader’e bağlıyoruz.
Oysa,
Yaşadığımız olaylar ya da başımıza gelenlerin birçoğunun ‘kaderle’ alakası yok.
Düşünsenize,
Ülkemizde deprem oluyor,
On birlerce insan ölüyor.
Japonya’da bizdeki depremin iki katı büyüklüğünde deprem oluyor,
Devasa binalar zangır zangır sallanıyor,
Binasının içindekiler panik bile yapmıyor,
Aksine yerlerinden kalkmayıp, işlerine devam ediyor.
Bizim müteahhitler,
Yaptıkları binaların,
Ya demirinden,
Ya çimentosundan,
Ya da tuğlasından çalıyor.
Bunu biz değil,
17 Ağustos depremi sonrasında,
Araştırmalar ortaya koydu,
Bilim insanları açıkladı.
Hatırlıyor musunuz?
Yalova’da, Körfez Geçiş Köprüsü’nün bağlantı halatlarından birinin kopmasından kendini sorumlu tutan Japon mühendis, harakiri yaparak canına kıydı.
Bakın yaralı yok, ölüm yok.
Mesela yağmur yağıyor,
Evler, işyerleri, yollar, köprüler sulara gömülüyor.
Biz ‘doğal afet’ deyip yine ‘kader’e bağlıyoruz.
Japonlar denizin altına ve üzerine şehirler kuruyor.
Hiçbir ‘doğal afet’ yaşanmıyor.
Zonguldak’a, Kozlu’ya, Kilimli’ye ve Kdz. Ereğli’ye,
Önceki gün şiddetli yağmur yağdı,
Yollar, evler, işyerleri, tarlalar, köprüler sulara gömüldü.
Zonguldak’ın turizmini canlandırmak için uzun zamandır çaba harcıyoruz.
Yağmur bir yağdı,
Arabalar suda yüzde.
Kent merkezlerinde ‘GÖL’ ve ‘ŞELALE’ turizmi başladı!
Vesile olanlardan,
Allah razı olsun!
Biz,Trabzon’un Araklı İlçesi’nde 8 vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olay sonrası dereleri gezdik. Gördüğümüz manzara karşısında yetkili ve etkilileri uyardık.
Benzer olayı gerekli önlem ve tedbirler almadığımız takdirde yaşayacağımıza dikkat çektik.
Dere yatakları neredeyse kent merkezi kodunun üzerine çıkmış,
Çayır-çimen bağlamış,
Fidanlar ağaç olmuş,
Eski buzdolabı,
Çekyat,
Koltuk,
Evsel atıklarla dolu olduğunu gördük.
Şayet dere yatakları,
Temizlenmezse,
Felaket olur dedik.
Ve oldu.
Şayet dere yatakları temizlenseydi,
Kent merkezleri dere kodunun üzerine çıkarılsaydı,
Dereden akan sular rögarlardan geri basmayacak,
Aksine yollardaki sular rögarlardan dereye akacaktı.
Vatandaşlar bu kadar zarar görmeyecekti.
Ülkemizde,
Vatandaşların zarar görmemesi için her alanda birimler var.
Ve birimlerde daire başkanından müdürüne, uzmanından şoförüne çalışıyorlar,
Bu yüzden devletten maaş alıyorlar.
Mesela,
DSİ dereleri temizlese,
Dere kodunu yol kodundan aşağıya indirse,
Rögarlar açık tutulsa,
Felaketin boyutu bu kadar büyük olur muydu?
Kesinlikle olmazdı.
O zaman bu yaşadığımız,
Doğal afet değil,
Doğal ihanettir…
