Her iş risklidir.
En basiti,
Simit satıcısı,
Buharı tüterken alıyor simitleri,
Takıyor koluna sepeti,
Sokak sokak,
Mekan mekan,
Kahve kahve geziyor.
Amacı,
O simitleri satıp,
Evine ekmek götürmek.
Elbette,
Her gün şans yaver gitmiyor.
Bazen sıcacık simitleri satıyor,
Bazen satamıyor,
Elinde kalıyor.
Fani dünyada yaşadığımızı,
Her canlı gibi ölümü tadıp,
Ebediyete göç edeceğimizi,
Hepimiz biliyoruz.
Allah için görevimizi yapıyor,
Yaşamak için mücadele veriyoruz.
Öyle değil mi?
Vermeliyiz de.
O zaman memlekete hizmet içinde risk alınması gerekiyor.
Mesela,
Belediye başkanlarımız seçilmiş değil mi?
Yaptıkları tüm işlerden sorumludurlar.
Peki,
Meclis üyeleri seçilmiş değil mi?
Onlarda seçilmiş.
Yani memleket ve halkın çıkarları için risk almaları
gerekiyor.
Alıyorlar mı?
Alanlar inanın bir elin beş parlağını geçmez.
Hava atmaya gelince kabaranlar,
İş icraata gelince yokları oynuyorlar.
Neymiş,
Mahkemeye giderlermiş.
Gidin kardeşim.
Şayet,
Memleket ve halkın menfaatine karar aldıysanız,
Neden korkuyorsunuz ki?
Biz bile ortalama ayda bir kez,
Adliyeye gidiyor,
Hakim karşısına çıkıyoruz.
Vatanımıza ve milletimize karşı sorumluluğumuz var.
Her türlü riski göze alarak,
Bu işe soyunduk.
Sizlerde risk alın artık.
Ezberleri bozun,
Elinizi taşın altına koyun.
Örnek mi istiyorsunuz,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın,
Kararları,
İcraatları,
Duruşu,
Dünyaya kafa tutuşu,
Size feyz olsun.
Sizler küçücük bir karar için korkarken,
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan,
Vatanımızı korumak,
Bayrağımızı dalgalandırmak,
Mazlumları korumak için,
Dünyaya kafa tutuyor…
