Kutlama değil, anma günüdür!

Kutlama değil, anma günüdür!

Tüm Manşetler 8.03.2020 13:11:01 0
Kutlama değil, anma günüdür!

Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi ile Cumhuriyet Kadınları Derneği üyeleri, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ATA’nın manevi huzuruna çıktı. Valilik Binası önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunan, saygı duruşunun akabinde İstiklal Marşımızı okuyan kadınlar, 8 Mart’ın bir kutlama değil emekçi kadınları anma günü olduğuna vurgu yaptı.

Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nuray Gençalp ve ekibi ile Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Gülhan Çetin ve ekibi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ATA’nın manevi huzuruna çıktı. Valilik Binası önündeki Atatürk Anıtı’na çelenk sunan, saygı duruşunun akabinde İstiklal Marşımızı okuyan kadınlar, 8 Mart’ın bir kutlama değil emekçi kadınları anma günü olduğuna vurgu yaptı. CHP Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, MHP İl Kadın Kolları Başkanı Türkan Özdemir, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Dilay Küçük’ün de hazır bulunduğu törende kadın cinayetleri, şiddet, çocuk yaşta evlilik ve kız çocuklarının eğitim sorunlarına dikkat çekildi.

ÇETİN: “OLMAYAN HAKLARIN KUTLAMASI YAPILAMAZ”

Cumhuriyet Kadınları Zonguldak Şube Başkanı Gülhan Çetin törende yaptığı konuşmada, “Yaşamında kendi konforlu alanlarından çıkıp, kendine ve memleketine saygısı ve sevgisi olan kadınlarımızın varlığı ile yakılacak tek bir mum ışığına neredeyse muhtacız.

Cumhuriyet’in oluşumunu sağlayan değerler bütününün somut olarak tek başına yetmediği, ardı sıra yıllara yayılan uzun soluklu çabalar ve mücadelelerle var edilen kazanımlar, cinsiyetçi ve siyasal İslamcı politikalarla çok hızlı ve derin bir aşınmaya uğratıldı.

Kadınları, eşit işe eşit olmayan ücretten, siyasal alandaki orantısız katılıma uzanan bir yaşam alanında geri plana iten, “töre, gelenek ve görenek” zorbalığıyla kadını ezen sistem bir kader değil.

Tam da bu nedenle kadın cinayetlerinin artık tek bir günü dahi “pas” geçmediği, çocuk evliliklerinin ekonomik bir girdi olarak görüldüğü ülkemizde cesaretiyle, dik duruşuyla, özgüveniyle, mücadele azmiyle insanlara umut veren pek çok kadın yaşıyor.

8 Mart bir kutlama günü değildir. 8 Mart Hak mücadelesinin arandığının hatırlatıldığı gündür. Hala sahip olmadığımız hakların kutlaması yapılamaz.

“Kadınlarını geri bırakan toplum, geride kalmaya mahkûmdur” diyen Büyük Önderimiz Atatürk’ün uygulamaya koyduğu devrimler ise Anadolu kadınını yerden kaldırıp yükseklere taşıması yönünden eşsiz değerdedir.

Dünyadaki ve ülkemizdeki bütün ilerlemelere rağmen “kadın hakları sorunu” hala bir gerçekliktir. Kadının sadece cinsiyeti nedeniyle, birçok alanda maruz kaldığı hak kayıpları, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada, daha gidilecek çok yolumuz olduğunu göstermektedir. Diğer yandan bir insanlık suçu olan “kadına yönelik şiddet”in, bütün kurumların ve toplumun tavizsiz karşı duruşuna gereksinim gösterdiği açıktır.

Ancak en büyük gerçek, tek başına kadının kurtuluşu diye bir program ve siyasetin olmadığıdır. Kadın, en nihayetinde ezilen insanın kurtuluşuyla birlikte özgürleşecektir. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak, kadın hareketinde verdiğimiz mücadeleyi kararlılıkla ve özellikle emekçi kadınlarla birleşerek sürdürme kararlılığında olduğumuzu bildiririz” dedi.

GENÇALP: “HAK ETTİĞİMİZ HAYATI YAŞAMAK İSTİYORUZ”

Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nuray Gençalp ise konuşmasında, “Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak, kadınlarımızın hak ettiği hayatı yaşamaları için çalışmalarımız devam etmektedir. Gün geçtikçe kadın konusunda duyarlılığın halk arasında da, siyasi arenada da arttığını görmekle birlikte, yine de ulaşmak istediğimiz noktaya uzak olduğumuzu düşünüyoruz.

Bizim için önemli olan konularımız, kadın cinayetleri, kadına şiddet, çocuk yaşta evlilik, kız çocuklarının eğitimi, her alanda kadına kendini ifade etme ortamının sağlanmasıdır.

Kadın cinayetleri ile ilgili dudak uçuklatan resmi rakamlar, kadınların henüz güven altında yaşamadığının göstergesidir. Haklarında koruma kararı verilen kadınlarımız dahi cinayete kurban gidebilmektedir. Koruma karar verilen kadınların korunabiliyor olması için, İstanbul sözleşmesi süratle hayata geçirilmelidir. Tehlike altındaki kadınların kimliklerinin değiştirilebilmesi, estetik ameliyat ile başka bir kimliğe bürünmesi, yaşam hakkıdır.

Kadına şiddet, “erkektir, döver de sever de” mantığı ile halk arasında normalleştirilmiştir. Zaman zaman dışarıda kadına şiddeti eleştiren bir erkeğin bile, evine gittiğinde şiddet uyguladığını duymak umutlarımızı söndürmektedir. Bu zihniyet sorununun çözümü için, yetişkin erkeklere mecburi bölgesel eğitimlerin verilmesini talep etmekteyiz. Çocuklar için zorunlu eğitim döneminde, kadına şiddetin ne kadar yanlış olduğunun vurgulanması ve yeni neslin daha iyi bir zihniyetle büyümesinin sağlanması gerektiğini düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı.


Haberi Sesli Oku
Röportajlar

CHP’de Tolga Gören bombası...

1

Özdemir: Pes etmek yok...

2

Kozlulu esnaf ve sanatkarlar, Başkan Dökmeci’yi kutladı...

3

CHP’li Akın ile Uzun, Dökmeci’ye başarılar diledi....

4

Dökmeci, iş insanlarını ağırladı...

5

TTK’ya alınacak 44 kişi için başvurular başladı...