Gençliğimin en güzel zamanını geçirdiğim mekan...
Doyasıya denizi seyredip doya doya gazete okuduğum çay bahçesi...
Tarihi kalenin eteklerinde yemyeşil ağaçların altında kuş cıvıltılarının sesi eşliğinde hararetli siyaset konuştuğum buluşma noktamız...
Hele bir yunuslar deniz sularını yara yara ilerlemeye başladığında ufuğa gözlerimizi kilitleyip pür dikkat kesildiğimiz göz bebeğimiz...
Gazetemi okurken rüzgardan sayfalarını kontrol edemediğim zamanlarda mutlaka M. Salih amcayı elinde tribün ile ufka bakarken hep görürdüm...
Ağzından hiç sakızı eksilmeyen Salih amca mekanın sahibi Adnan abinin rahmetli babasından başkası değildi.
Rahmetli Salih amca ufku kontrole çıktımı anlaki yağmur zamanı yaklaşıyor demektir.
Bir masada köşede kitap okuyan Ahmet Şefik abim gözüme geliyor.
Cumhuriyet GAZETESİNİN Trabzon temsilcisi Ahmet abimi pek rahatsız etmez uzaktan hep izlerdim...
Ahmet Şefik rahmetli oldu diye sosyal medyadan haberleri okuyunca donup kalmıştım... Hem okuru hem Kuzey Ekspreste birlikte çalıştığım Ahmet abi halen daha GANİTA kitap okuyor gibi bana geliyor.
En son Ganitaya gidişimde Adnan Sungur abimi bilgisayar başında kitabını yazarken yakalamıştım...
Ve daha kimleri kimleri...
GANİTA benim deniz kokulu şehrimin en güzel mekanlarından biri...
Orada okuduklarım orada yaşadıklarım ve orada düşündüklerimden harmanlayarak bugün bir şeyler yazıyorsam TrabZonguldak ta GANİTA köşemin adı olması gayet normaldir.
Kalın sağlıcakla...