ALİ CİNAL

Tarih: 29.10.2024 08:31

CUMHURİYET’İMİZ KUTLU OLSUN…

Facebook Twitter Linked-in

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilanı, bir milletin iradesine dayanan yepyeni bir düzenin kurulması anlamına gelir. Bu ilan, halkın yönetime doğrudan katılımını sağlayan, bireylerin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan bir değişim sürecini başlatmıştır. 

Cumhuriyet; halkın kendi iradesiyle kendisini yönetmesi, bağımsızlık ve özgürlüğün korunması, demokrasinin tesis edilmesi açısından büyük bir değere sahiptir. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, bu yönetim biçiminin temelini oluşturur. Atatürk, bir milletin iradesinin devletin temel direği olmasını ve bu iradenin temsilciler aracılığıyla kullanılmasını öngörmüştür.
Her yıl 29 Ekim’de kutlanan Cumhuriyet Bayramı ise, bu kazanımı simgeleyen en önemli günlerden biridir. Bu bayram, yalnızca Cumhuriyet’in ilanını değil, aynı zamanda milletin özgürlüğü, bağımsızlığı ve geleceği için verilen büyük mücadelenin de bir hatırlatıcısıdır. Kutlamalar, Türkiye’nin her köşesinde coşkuyla gerçekleştirilir. 

Törenler, geçit merasimleri, şiirler ve etkinlikler, halkın Cumhuriyet’e olan bağlılığını ve bu mirasa sahip çıkma kararlılığını ortaya koyar. Gençlerin bu kutlamalarda ön planda yer alması ise oldukça anlamlıdır; zira Cumhuriyet’in getirdiği haklar ve özgürlükler, gelecek nesillerin sorumluluğunda şekillenir.
Cumhuriyet, halkın iradesini esas alarak bireylere kendilerini ifade etme, tercih etme ve yönetimde söz sahibi olma imkânı sunar. Bu sebeple Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda toplumsal bir anlayışı temsil eder. Demokratik değerleri, hukukun üstünlüğünü ve birey haklarını temel alır. Dolayısıyla, Cumhuriyet’in korunması ve güçlendirilmesi, yalnızca devletin değil, tüm bireylerin ortak sorumluluğudur. Atatürk’ün “en büyük eserim” dediği Cumhuriyet’in değerini anlamak, ona sahip çıkmak ve daha ileriye taşımak, bugünün ve geleceğin en büyük görevlerinden biridir.
Cumhuriyet Bayramı, bu büyük mirası ve kazanımları kutlamakla kalmayıp, Cumhuriyet’in değerlerini hatırlatmak, bu değerlere sahip çıkmak ve onları gelecek kuşaklara taşımak için önemli bir vesiledir. Cumhuriyet’in özü, halkın iradesine dayanan, bireylerin özgürlüğünü, eşitliğini ve haklarını güvence altına alan bir düzendir. Bu düzenin devamı ve daha ileriye taşınması, tüm vatandaşların ortak hedefi olmalıdır. Cumhuriyet, bir milletin kendi geleceğini inşa etme gücüdür ve bu gücü korumak, geliştirmek, demokrasiye ve özgürlüğe inanan herkesin görevidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 101. kuruluş yıldönümünü kutlarken, bu büyük mirasın değerini bir kez daha idrak ediyoruz. Cumhuriyet, bize demokrasiyi, özgürlüğü ve bağımsızlığı miras bırakmıştır. Bu değerleri korumak ve daha ileriye taşımak, her birimizin en büyük sorumluluğudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Cumhuriyet’in 101. yılı kutlu olsun! 

Bu vesileyle, Cumhuriyetimize olan bağlılığımızı yeniden teyit ederken, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyetimizin kurucularını ve bu uğurda mücadele eden tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —