Zonguldak’ta,
Alışılagelmiş,
Kolay yoldan para kazanma,
Yandaşları koruyup-kollama,
Eş-dost, akrabalara menfaat sağlama,
Mevki-makamlara öncelik tanıma,
Tüyü bitmemiş yetim hakkıyla,
Vur patlasın, çal oynasın,
Yeme-içme,
Yatıp-kalkma,
Saltanatı var.
Şayet yok diyen olursa,
Alnınızı karışlarız.
Açık ve net söylüyoruz,
Bizim kimseye diyet borcumuz yok,
Allah’a şükürler olsun.
Kendi emeklerimizle,
Tırnaklarımızla kazıya kazıya bugünlere geldik,
Bundan sonrasını da,
Allah’ın izniyle,
Yolumuzdan sapmadan devam ettireceğiz.
Bakın yıllar önce,
Köylülerimize hizmet verilsin diye,
İl Özel İdaresi’ne gönderilen paralar,
100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü’nde,
Yenilip-içilerek hiç edildi.
Öyle-böyle değil.
Milyonlarca liralar,
Sermaye artışıyla,
İl Özel İdaresi’nin kasasından ödendi.
Skandalı gündeme getirdik,
Vali Ali Kaban işin içinden çıkamadı,
Hisseleri satışa çıkardı.
Orada bile şaibe yapıldı.
O’nu da gündeme getirdik.
İl Özel İdaresi’nin yüz binlerce lira zarara uğratıldığının altını çizdik.
Ve sonunda soruşturma açıldı.
Her kim,
Tüyü bitmemiş yetim hakkı yediyse,
Adalet önünde hesap verecek.
Öyle,
Kaçak diye gazeteleri servis yapıp,
Sonra kaçak mekanı mesken tutmakla bu işler olmuyor.
Öyle değil mi,
Başkan.
Öyle,
‘Karda yürüyorum, İzimi belli etmiyorum’ havası basmakla bu işler olmuyor.
Gün gelir,
Dün yetiğin hurmalar,
Bugün seni tırmalar.
Allah,
Kimsenin hakkını,
Kimsede bırakmaz.
Bak biz belden aşağı vurmuyoruz,
Yoksa,
Ankara’da kırdığın cevizleri de,
Mekanlardaki fındıkları da,
Biliyoruz.
Anladın mı,
Çiçeğim…