TAMER KÜÇÜK

Tarih: 26.12.2022 16:07

MASKELER ÇIKINCA...

Facebook Twitter Linked-in

Seneca, ‘kimse bir maskeyi uzun süre taşıyamaz. Uydurma şeyler hızla kendi doğalına geri döner’ der. Benlik ile, gerçekler arasındaki perdenin inceliğini ve zamanı geldiğinde açılıp hakikatin ifşa olacağını hatırlatır.

Tiyatral hal, tarz ve inançla örtüşmüyorsa, vicdan ahlak nispetinde rezil olacaktır.

Seneca, ortaya dökülecek yalanın maliyeti hususunda bir ölçü vermiyor. Fakat maskeli yüzlerin günün sonunda hesap vermesini kaçınılmaz sayıyor…

Maske iki hedefli. Hedeflerden birincisi vicdan, diğeri duygusal veya maddi bağların odağı cemiyettir. Fakat, topluma karşı yalanın başında veya sonunda iç hesaplaşma kaçılamaz. Yani riyakâr, her defasında vicdanını iknaya mecburdur.

İnkâr ve yalanın kötülüğünü anlamak, ondan uzak durmak, dünyada şeytanın insan ile savaşını bilmek, hakka sığınmaktır.

Bir zamanlar İslam inancına sahip gençler üniversite kapısından döndürüldü Kadim Anadolu’da... Haksızlık karşısında susmayanlar, İrticacı damgasını yiyip, kamusal alandaki tecritten nasibini aldı…

Durumdan vaziyet alan, karanlık düşünceler İslam adına batıldan beslenen Arap hurafeleriyle zehir saçtı… 

Öğretmezsen öğreten, sahip çıkmaz isen sahiplenen bulunur…

Kovulan o nesilden; evladına zulmeden, bebe yaşta evladına evlilik kisvesiyle tecavüz ettiren anneler ve babalar çıkıyorsa, en az onlar kadar, cahiliye ateşine odun taşıyanlarda suçlu.

Yüzsüze her gün bayram!

Bugün konuyu İslam ile yoğurmaya çalışan ateist partizanlar, yüzleri maskeli aydın görünümlü yobaz, Seneca konuyu maskeyle anlatıyor ya, ‘bizde takke düştü kel görüldü’ diye izah ederler.

İster takke ister maske…

Mutlaka bedenden çıkar ve geriye gerçekler kalır.

Gerçek!

Neslin katili, eğitimin önünü tıkayanlar ve gibi görünenler.

Her ne düşüncede olursa olsunlar…

Yılbaşı’na yakın her Cuma namazının hutbe ve sohbetlerinin konusu, çam ağaçları, kutlama, içki vs.…

Hutbede söylenenlere katılıyorum. Gereksiz, faydasız yapmacık heyecanlar.…

Yaklaşık kırk yıldır da dinliyorum!

Kırk yıldır hocalar anlatıyor ama her yıl kutlama yapanların, içenlerin sayısı artıyor.

Ya anlatılan ya da anlatan yanlış…

Ya da Samimiyetsizlik…

Domuz eti yemek, içki içmek, faiz almak-vermek, çalmak haram.

‘Çalıp zengin olmayın ama mutlaka çok çalışıp zenginleşmeye gayret edin.

‘Veren el alan elden üstündür’.

Veren el olun.

Çalanı, talanı görürseniz durdurun’ deseniz lafınız dinlenecek.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —