THY’nin,
Zonguldak’a,
Haftada üç gün uçmaya başlaması,
Bir nebze olsun gelecek için umutlarımızın yeşermesine vesile oldu.
Ancak,
Seferlerin sürekli olması gerekiyor,
Öyle bir defaya mahsus,
Karayoluyla İstanbul’a gidip,
Veyahut,
İstanbul’dan karayoluyla Zonguldak’a gelip,
Bir defaya mahsus uçmakla sürekliliğin sağlanmasının imkansız olduğunu bizim kadar, uçanlarda biliyor.
Malum önümüz yaz,
Turizmde canlanma olacak.
Bölgede turizmin pastasını,
Amasra’yla Bartın,
Safranbolu’yla Karabük yiyor.
Zonguldak olarak turizmde maalesef hamle yapamadık.
Kısa vadede yapacak gibide görünmüyoruz.
Baksanıza,
Manolya Parkı bile elimize-yüzüme bulaştırdık.
Neyse,
Manolya Park’ın olmayacağını daha ilk günden söylemiştik.
Maalesef yine haklı çıktık.
Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, uçak yolcularını ücretsiz taşımaya başlamasıyla samimiyetini ortaya koydu.
Devrek Doğan Birlik Minibüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Murat Çakır, uçak seferlerinin olduğu gün ve saatlerde yolcuların mağdur olmaması için sefer başlatacaklarını müjdeledi.
Bunlar güzel hareketler.
Bartın ve Karabük’lüler,
Özellikle tur turistlerini,
Uçakla bölgeye getirebilir,
Gezdirip, yedirip-içirip, konakladıktan sonra,
Yine havayoluyla geri getirebilir.
Hazır fiyatlarda damping yapılmışken,
Bu fırsatı kaçırmayalım.
Yoksa bu sistemle,
Yolcu potansiyelinde sirkülasyon artar,
Uçaklarda süreklilik kazanır.
Aksi halde heyecan biter,
Hevesimiz kursağımızda kalır…
* * * * * *
HATAMIZI DÜZELTELİM…
Bir olayda art niyet olmadığı sürece,
O hatadır.
Hatayı düzeltmekte erdemliktir.
Dün,
Gazeteci meslektaşımızın,
Bir sendikaya işbaşı yapacağını yazmıştık.
O meslektaşımız bizi aradı,
Gittik görüştük,
Olayı anlattık.
Teklif gelmiş,
Lakin kendisi kimsenin ekmeğiyle oynamayacağını ve kul hakkı yemeyeceğini söyleyerek teklifi kabul etmemiş.
Yaşamın zorluklarını,
Yaşamak için verilen mücadeleyi de konuştuk elbette.
Mücadeleyi ‘kul hakkı’ yemeden sürdürmek için yapılan fedakarlıklar takdire şayandı.
Ne diyelim,
Allah kalbinize göre versin.
Yolunuz açık olsun…