Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, depremlerden sonra sosyal medyada hızla yayılan yanlış ve yanıltıcı bilgilere karşı kamuoyunu uyardı. Yapılan açıklamada, afet anlarında doğru ve güvenilir bilgiye ulaşmanın hayati önem taşıdığı vurgulanırken, dezenformasyonun paniğe, müdahale süreçlerinde aksamalara ve kamu güveninin zedelenmesine yol açabileceği belirtildi.
Açıklamada, özellikle deprem gibi olağanüstü durumlarda sıkça karşılaşılan dezenformasyon türlerine dikkat çekildi:
Yaygın Dezenformasyon Türleri Şunlar:
Yanıltıcı ölüm ve hasar bilgileri: Gerçek dışı veya abartılı ölü sayısı ve hasar paylaşımları, halkta gereksiz panik yaratabiliyor.
Sahte kurtarma haberleri: Doğrulanmamış kurtarma görüntüleri, kamuoyunu yanıltarak arama-kurtarma çalışmalarını olumsuz etkileyebiliyor.
Yardım engellemeleri ve sahte lojistik problemleri: Yardımların bilerek engellendiği yönündeki asılsız iddialar, kamu kurumlarına olan güveni zedeleyebiliyor.
Sahte bağış kampanyaları: Depremzedelere yardım adı altında düzenlenen dolandırıcılık girişimleri, mağduriyetleri artırıyor.
Manipüle edilmiş afet görüntüleri: Eski veya alakasız görüntüler, yeni deprem görüntüsü gibi sunularak panik havası yaratıyor.
Ardışık büyük depremler olacağı iddiaları: Bilimsel temeli olmayan bu tür iddialar, halk arasında korkuya neden olabiliyor.
Yanıltıcı hayatta kalma yöntemleri: Doğruluğu kanıtlanmamış bilgiler, acil müdahalelerde ciddi riskler doğurabiliyor.
Vatandaşlara Uyarılar:
Teyit edilmemiş bilgilerin paylaşılmaması,
Bilgi kaynağı olarak resmi kurumların takip edilmesi,
Sosyal medyada paylaşılan içeriklere karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı.
Açıklamanın sonunda, başta AFAD olmak üzere devletin ilgili kurumlarından gelen bilgilerin dikkate alınması gerektiği ifade edilerek, kamuoyunun doğru bilgiye erişiminin önemi bir kez daha hatırlatıldı.
