AŞLANMA, genetik faktörler veya yaşam tarzına bağlı olarak göz kapaklarında sarkma meydana geldiğini söyleyen Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Op. Dr. Gözde Akyol, “Göz kapaklarındaki sarkmalar görme güçlüğüne yol açabiliyor” dedi.
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi'nden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Gözde Akyol, göz kapağı estetiğinin dünyada en sık yapılan cerrahi estetik işlemler arasında olduğunu vurgulayarak, “International Society of Aesthetic Plastic Surgery’nin (ISAPS) 2023 verilerine göre, dünya genelinde 2,1 milyonun üzerinde blefaroplasti ameliyatı gerçekleştirildi. Bu da işlemin, en sık uygulanan estetik cerrahilerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Yaşlanma, genetik faktörler veya yaşam tarzına bağlı olarak göz kapaklarında sarkma, torbalanma ve deri fazlalığı oluşabiliyor. Bu durum yalnızca estetik bir sorun değil; görme alanını daraltarak günlük yaşamı da olumsuz etkileyebiliyor” ifadelerini kullandı.
‘GÖRME FONKSİYONU İYİLEŞİYOR’
Ameliyatın detaylarına da değinen Op. Dr. Akyol, “Üst veya alt göz kapaklarındaki fazla deri, kas ve yağ dokusu çıkarılarak ya da yeniden şekillendirilerek hem daha genç ve dinamik bir görünüm sağlanabiliyor hem de hastanın görme fonksiyonu iyileştirilebiliyor” diye konuştu.
Ameliyatın kısa sürede ve genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirildiğini belirten Op. Dr. Akyol, “İyileşme süreci kişiden kişiye değişmekle birlikte çoğu hastamız birkaç gün içinde sosyal yaşamına dönebiliyor. Doğru hasta seçimi, deneyimli cerrah ve uygun planlama ile güvenli ve tatmin edici sonuçlar elde edilebiliyor” dedi.
‘YALNIZCA KOZMETİK BİR TERCİH DEĞİL’
Göz kapağı estetiği ameliyatının (blefaroplastinin) yalnızca estetik değil, aynı zamanda fonksiyonel bir tedavi ihtiyacı olduğunu vurgulayan Op. Dr. Akyol, “Göz sağlığı, yaşam kalitesinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle göz kapağı estetiğini sadece kozmetik bir tercih olarak değil, aynı zamanda sağlık açısından da değerlendirmek gerekir” diye konuştu. (DHA)