Son günlerde artan sıra dışı ve ahlak dışı olaylar
konusunda değerlendirmede bulunan Yazar ve Sosyolog Mukaddes Pekin Başdil,
“Bunları yapanlar kadar izleyenler de normal değil. Giderek robotlaşıyor, insanlıktan
uzaklaşıyoruz. Çok büyük bir sosyolojik krizle karşı karşıyayız” dedi.
“Hayat Sevgi Demektir” ve “Hayatın Akışı” kitaplarının
yazarı ve Sosyolog Mukaddes Başdil, son dönemde pandemi, eve kapanma, ekonomik
durum gibi sorunların da etkisiyle sosyal psikolojik sorunların arttığını
belirterek toplum olarak bir şaşkınlık, bir bunalım içine girdiğimizi söyledi.
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen ahlak dışı olaylar
ve bir gencin kendini yakması olayında çevredeki insanların ve toplumun
tepkisine de değinen Mukaddes Pekin Başdil, “İnsanlar bu olayları film seyreder
gibi izliyorlar. Her şey normalleştiriliyor. Bunları yapanlar kadar izleyenler
de normal değil. Bir genç orada kendini
yakarken selfie çekenler var, arkasını dönüp gidenler var. İnsanlar giderek
robotlaşıyor. İnsanlıktan uzaklaşıyoruz. Çok büyük bir sosyolojik krizle karşı
karşıyayız. Uyanıp kendimize gelmemiz lazım” diye konuştu.
Olaylara kişisel değil birlik bilinciyle bakılması
gerektiğini kaydeden Başdil, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesinin
son derece yanlış olduğunu ifade etti.
Çağımızın Sorunu “Bireyselleşmek”
İnsanların giderek bireyselleştiğini ve
bencilleştiğini vurgulayan Mukaddes Pekin Başdil, pandemi sürecinin de bunu hızlandırdığını
dile getirdi. Başdil şunları söyledi:
“Giderek yalnızlaşıyoruz. Bütün bu çılgınlığın ve şaşkınlığın temelinde
insanların özünden uzaklaşması, kendi özüne yabancılaşması ve bireyselleşmesi
var. Bizim yapmamız gereken özümüze dönmek. Toplumsal birliği, dayanışmayı,
paylaşmayı hatırlamak. Çocukluğumuzda
her şey paylaşılırdı. Biri tarhana yapardı herkesle paylaşırdı. Ötekisi erişte
yapardı bölüşürlerdi. Eskisi gibi olmamız lazım. Bugün insanlar 10 yıl aynı
apartmanda oturuyor birbirini tanımıyor. Evde anne-baba-çocuk bile birbirine
yabancılaştı. Herkesin elinde telefon. İnsanlar sosyal ortamlarda bile
birbiriyle iletişim kuramıyor”.
Sanal Evrene Doğru Gidiyoruz
Mukaddes Pekin Başdil, Avrupa ve Amerika’da 18 yaşına
gelen gençlerin genellikle evden ayrılıp kendi hayatını durduğunu, bizde de
durumun yavaş yavaş oraya doğru gitmeye başladığını söyledi. Başdil, “Metaverse
yani Türkçe tabiriyle sanal evrene doğru götürülüyoruz. İnsanlar sanal dünyada
arsalar alıp satıyorlar. Sanal bir hayat başlıyor. Maalesef Z kuşağı çocuklar
bu sanal dünyanın içinde doğdular ve yaşıyorlar. Bu bir hayal dünyası. Hepimiz
tek tipleşmeye başladık, Görüntümüz yapaylaştı,
İnsanlar robotlaşıyor, tek dünya düzenine doğru gidiliyor. Umarım insanlar daha fazla insanlığını kaybetmez.
Herkesin bu konuda uyanması ve tedbirini alması lazım. Her şey metaverse
taşınıyor. Bilinçlenmemiz, farkında olmamız lazım” şeklinde konuştu.