Prostat kanserinde evre 1 ve 2’de tam iyileşme şansı yüksek

Prostat kanserinde evre 1 ve 2’de tam iyileşme şansı yüksek

15.09.2025 17:47:00 0
Prostat kanserinde evre 1 ve 2’de tam iyileşme şansı yüksek

YAŞAM boyunca erkeklerin yüzde 12,8'inin prostat kanseri tanısı aldığını belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Uğur Tolga Şen, “Prostat kanseri, erken evrelerde (evre 1 veya 2) genellikle prostat beziyle sınırlıdır. Çevre dokulara veya diğer organlara yayılmamıştır. Bu evrede kanser daha kolay tedavi edilebilir ve tam iyileşme (kür) şansı çok yüksektir. Bu yüzden erken tanı hayati önem taşımaktadır” dedi.

 

Prostat kanserinin, prostat bezi hücrelerinde anormal ve kontrolsüz hücre oluşumu ve çoğalması ile başlayan kanser türü olduğunu ifade eden Medical Park Ataşehir Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Op. Dr. Uğur Tolga Şen, uyarılarda bulundu.

 

‘ERKEKLERDE EN HIZLI ARTIŞ GÖSTEREN İKİNCİ KANSER’

Yaşam boyunca erkeklerin yüzde 12,8'inin prostat kanseri tanısı alabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Şen, “Prostat kanseri erkeklerde en sık tanı koyulan kanserler arasında 2. sıradadır. Erkeklerde tespit edilen tüm kanserlerin yüzde 15'ini oluşturmaktadır. ABD'de erkeklerde yeni tanı alan kanserlerin yaklaşık yüzde 30'unu prostat kanseri oluşturuyor. 2020 Yılı Türkiye Kanser İstatistiklerine göre ise cilt ve akciğer kanserinden sonra erkeklerde görülen en sık 3. kanser türüdür. Artış hızı olarak ise solunum yolu kanserlerinden sonra en hızlı artış gösteren kanser türüdür. Dünya ile aradaki bu farklılık da tarama ve teşhis anlamında biraz geride kaldığımıza işaret ediyor” diye konuştu.

 

‘65 YAŞ ÜSTÜ ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR’

Prostat kanseri nedenlerinin tam olarak aydınlatılamasa da yaş artışıyla birlikte hücresel ve hormonal değişiklikler, genetik mutasyonların birikmesi, ileri yaş erkeklerde prostat kanseri görülme sıklığını arttırdığı düşünüldüğünü söyleyen Op. Dr. Şen, hastalığın 65 yaş üstü erkeklerde daha sık görüldüğünü, 40 yaş altında ise daha nadir olduğunu belirtti.

 

RİSK FAKTÖRLERİ

Op. Dr. Şen, prostat kanserinin en önemli risk faktörlerinin ileri yaş, ırk, çevresel faktörler, genetik faktörler (BRCA1 ve BRCA2 gibi genetik mutasyonlar) ve aile öyküsü (özellikle baba, erkek kardeş veya yakın akrabalarda prostat kanseri öyküsü) olduğunu vurguladı.

 

‘AİLESİNDE PROSTAT KANSERİ OLANLARDA RİSK 2 KAT FAZLA’

Ailesinde prostat kanseri öyküsü olan erkekler için riskin daha fazla olduğunun altını çizen Op. Dr. Şen, “Ailesinde prostat kanseri öyküsü olan erkeklerde risk, genel popülasyona kıyasla 2 ila 3 kat artar. Özellikle birinci derece akrabalarda (baba, erkek kardeş) prostat kanseri varsa daha belirgindir. Eğer birden fazla akrabada hastalık varsa veya aile üyeleri genç yaşta (55 yaş öncesi) prostat kanseri tanısı almışsa, risk daha da yüksek olabilir” dedi.

 

‘SAĞLIKLI BİR DİYET KORUNMADA ÖNEMLİ’

Op. Dr. Şen, beslenme ve yaşam alışkanlıklarının prostat kanserine etkisini ise şöyle açıkladı:

 

“Çalışmalar biraz çelişkili olsa da diyet konusunda genel kanı D vitamini eksikliği, fazla kilo ve obezite, sigara kullanımı, doymuş yağ oranı yüksek beslenme (özellikle kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri) prostat kanseri riskini artırabileceğini işaret etmektedir. Sağlıklı bir diyet ve aktif bir yaşam tarzının genel sağlık için faydalı olduğu kesindir. Sağlıklı bir kiloyu korumak, yeterli güneş ışığına maruz kalma, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme, özellikle likopen (domates, karpuz gibi gıdalarda bulunur), selenyum (ceviz, tam tahıllar) ve antioksidanlar açısından zengin gıdalar, prostat kanseri riskini azaltabilir.”

 

‘İDRAR YAPMADA ZORLUK VE SIK İDRARA ÇIKMAYA DİKKAT’

Prostat kanserinin erken evrelerde genellikle belirgin semptomlara neden olmadığını, bu nedenle çoğu zaman tarama testleriyle tespit edildiğini söyleyen Op. Dr. Şen, şu bilgileri paylaştı:

 

“Prostat kanseri, özellikle erken evrelerde genellikle asemptomatik seyreder, yani belirgin semptomlara neden olmaz. Erken evrelerde tümör küçük olduğu için idrar yollarını veya çevre dokuları etkileyecek kadar belirgin semptomlara yol açmaz. Ancak idrar yapmada zorluk, sık idrara çıkma, idrar akışında kesintiler, idrarda yanma veya ağrı idrarda kan (hematüri) veya menide kan (hematospermi) görülmesi, sertleşme sorunları prostat kanserinin ilk belirtileri olabilir. Bu tarz şikayetler yaşanması durumunda sadece prostat kanseri açısından değil, başka hastalıkların da tanısının gecikmemesi amacıyla erken dönemde acilen doktor başvurusu yapılmalıdır. Bunun dışında, daha ileri evrelerde prostat kanserinin diğer organlara yayılmasına bağlı sırtın alt kısmında, kalçalarda veya kemiklerde ağrılar olabilir. Hasta eğer bu evrelerde tanı alırsa tedavisi zor ve başarı oranı düşüktür.”

 

‘EVRE 1 VE 2’DE TAM İYİLEŞME ŞANSI ÇOK YÜKSEK’

Erken teşhisin kanserin prostatla sınırlı olduğu dönemde yakalanmasını sağladığını ve tedavi başarısını önemli ölçüde artırdığını işaret eden Op. Dr. Şen, şunları söyledi:

 

“Prostat kanseri erken evrelerde (evre 1 veya 2) genellikle prostat beziyle sınırlıdır ve çevre dokulara veya diğer organlara yayılmamıştır. Bu evrede kanser daha kolay tedavi edilebilir ve tam iyileşme (kür) şansı çok yüksektir. Erken evrede teşhis edilen prostat kanseri için genellikle ana tedavi seçeneği cerrahi yani radikal prostatektomidir. Radyoterapi veya brakiterapi gibi daha az agresif tedaviler uygulanabilir. Bu yöntemler, ileri evrelerde gerekli olan kemoterapi veya hormonal tedavi gibi daha ağır tedavilere kıyasla daha az yan etkiye sahiptir.”

 

‘ERKEN TEŞHİS HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR’

Erken teşhis için prostat kanseri taramasının hayati önemde olduğunun altını çizen Op. Dr. Şen, “50 yaşından itibaren düzenli tarama (PSA testi ve dijital rektal muayene) önerilir. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlarda (birinci derece akrabada, örneğin baba veya erkek kardeş) veya yüksek risk grubunda olanlarda 45 yaşında, birden fazla birinci derece akrabada prostat kanseri öyküsü veya genetik mutasyonları bulunanlarda ise 40 yaşında taramaya başlanmalıdır” dedi.

 

Günümüzde prostat kanseri tedavisinin hastanın yaşına, kanserin evresine, tümörün agresiflik derecesine (Gleason skoru) bağlı olarak gerçekleştirildiğini belirten Op. Dr. Şen, “Prostat kanseri tedavisinde organa sınırlı kanserlerde ana tedaviyi cerrahi oluştursa da radyoterapi de genel olarak kabul görmüş bir tedavi yöntemidir. Erken evre ve sınırlı kanserlerde nanoknife, Yüksek Yoğunluklu Odaklanmış Ultrason (HIFU) gibi alternatif tedaviler de mevcutken, daha ileri evre prostat kanserlerinde hormon tedavisi, Kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve İmmünoterapi gibi seçenekler vardır. Yine prostat kanserinin kemiklere yayılması durumunda ek tedavi seçenekleri uygulanabilir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı. (DHA)

Haberi Sesli Oku
RÖPORTAJ

CHP’yi Kozlu’da Merve Arslan ve ekibi, Kozlu Belediyesi’ni Dökmeci yönetiyor...

1

CHP’li Merve Arslan’dan kongre teşekkürü

2

Belgin Kantarcı toprağa verildi

3

Merve Arslan'ın listesi belli oldu

4

CHP'nin Kozlu kongresi başladı...

5

Kozlu'da işe alınacak 40 kişi belli oldu... İşte isimlerin tamamı...