Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) ve Türkiye Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) heyetlerinin 27 Şubat 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na tekliflerini vermesiyle başlayan kamu işçileri toplu iş sözleşmesi görüşmeleri süreci uzlaşıyla sona erdi. Süreçle ilgili Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil açıklamalarda bulundu.
Konfederasyonların 2025-2026 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolüne ilişkin talepleri, hükümet ve kamu işverenlerini temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) tarafından değerlendirildi. Bu talepler dikkate alınarak hazırlanan teklifler üzerinde hükümet, TÜHİS ve işçi sendikaları konfederasyonları arasında müzakerelerde bulunuldu. Kamu kurum ve kuruluşlarındaki işçilere yönelik mali ve sosyal haklar konusunda taraflarca uzlaşıya varılması üzerine 2025-2026 Yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda düzenlenen törenle 2 Ağustos'ta imzalandı. Süreçle ilgili konuşan Başkan Yeşil, "Memnun olmayan kesim için mücadelemiz sürecek" dedi.
Başkan Yeşil'in açıklaması şu şekilde:
"Hemen hemen birinci ay itibarıyla başladığımız kamu personeli sözleşmeleri sürecinde, geldiğimiz noktada, adımızın da geçtiği şekilde tüm sendikaların ortak kararıyla sözleşmeyi imzaladık. Süreçleri biliyorsunuz; hep birlikte zorlu bir dönemden geçtik. Hükümetin sunduğu teklifleri kabul etmeyerek bir dizi eylem gerçekleştirdik. Yüzde 16-17 ile başlayan ve yüzde 24’le sona eren bir sürecimiz oldu. Bu yeterli mi? Elbette ki değil. Ancak günümüz koşulları göz önüne alındığında, arkadaşlarımızın kararı doğrultusunda bu sözleşmeyi imzaladık.
Biz, toplu sözleşme sisteminin yanlış olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz ve getirmeye devam edeceğiz. Çünkü ağır ve tehlikeli işlerde çalışan arkadaşlarımız ile masa başında görev yapan çalışanların aynı kriterlerle değerlendirilmesi, hem bizim hem de diğer kesimlerin kabul etmediği bir adaletsizliktir. Yapılan işlerin niteliği göz önüne alındığında, pazarlıkların sağlıklı olmadığı açıktır. Bu nedenle sistemin, yapılan işe uygun şekilde düzenlenmesi gerektiğini tekrar tekrar hatırlatıyoruz.
Bu süreçte çerçeve sözleşmesini imzaladık. Şimdi ise Genel Maden İşçileri Sendikası üyelerinin de içinde yer aldığı, kuruma özgü sözleşme sürecine geçiyoruz. Önümüzdeki günlerde TÜHİS ile Türkiye Taşkömürü Kurumu ve MTA Genel Müdürlükleriyle bir araya gelerek kendi sözleşmemizi nihai sonuca ulaştırmak için çalışmalar yürüteceğiz.
Bu sözleşmede "kurumlar arası görüşmelerin devamı" maddesi de yer alıyor. Özel sorunlarımızla ilgili olarak da önümüzdeki günlerde yeniden bir araya gelerek çözüme ulaşmaya çalışacağız.
Az önce de belirttiğim gibi, herkesi yüzde yüz memnun etmek mümkün değil. Ancak işçimizin büyük çoğunluğu bu sözleşmeden memnun. Memnun olmayan kesim için de mücadelemiz devam edecek.
Atölye çalışanları açısından değerlendirecek olursak, en çok onlar maaşlarının düşüklüğünden şikâyet ediyordu. Bu sözleşmeyle birlikte maaşlarda önemli bir artış sağlandı. Kurumumuza özgü olarak yer altı ve yer üstü çalışanlarımız var ve bu ayrım sadece Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda, Genel Maden İşçileri Sendikası’nda mevcut. İşçilerimizin büyük kısmı yer altı işçisi. Ancak sadece TTK’da değil, MTA’da da çalışanlarımız var. Dürüst ve özverili çalışan arkadaşlarımızın da durumları sözleşme sürecinde gündeme getirildi.
Sözleşme boyunca bu arkadaşlarımızın sıkıntılarını dile getirdik. Daha önce elde ettiğimiz kazanımların üzerine yenilerini ekledik. Elbette herkes için aynı derecede yeterli bulunmayabilir. Kimileri açısından sıkıntı kalmamış gibi görünse de, bazı arkadaşlarımız bu sözleşmelerin günümüz şartlarına göre yetersiz kaldığını ifade ediyor. Bizim amacımız her zaman olduğu gibi, onların durumunu düzeltmek için mücadele etmektir."