Bugün,
Zonguldak genelinde son bir haftadır konuşulan,
Kafalarda soru işaretleri bırakan konulara,
Kısa ve öz değineyim istedim.
Önce siyasetten başlayalım;
Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, İYİ Parti İl Başkanı Yavuz Erkmen’in sorularını yanıtladığı bir programda, “Bu sorulara ben değil, il başkanı cevap vermesi lazım” ifadesi kullandı.
Yani, Zonguldak’ta il başkanı yok mu demek istedi?
Yoksa biz mi yanlış anladık!
- * * * * *
Kafamızdaki ikinci soru yine Zonguldak Belediyesi’yle ilgili.
Birlik Mahallesi’nin yolları kısa bir süre önce betonlandı.
Sonra o beton ufalandı.
Sonra o ufalanan betonun üzeri asfaltlandı.
Birlik Mahallesi çok şanslı.
İki ay arayla yolları hem betonlandı, hem de asfaltlandı.
Acaba o yollar ufalanan betonu gizlemek için mi asfaltlandı, yoksa asfaltlanması gerektiği için mi asfaltlandı.
Aynı yol için ikinci bir soru daha var.
Hem betonlanan, hem de asfaltlanan yol yaklaşık 50 cm yükseldi.
Geçmişte yolun üstünde kalan şuanda ise yolun altında kalan evleri su basmaması için herhangi bir tedbir alınacak mı?
Ve hepsinden önemlisi,
Ufalanan o betonun parası,
Firmaya ödendi mi? - * * * * *
İl Özel İdaresi malumunuz,
Uhdesinde bulunan 12 Katlı İş Merkezi’ndeki 8, 9, 10, 11 ve 12’nci katları satışa çıkardı.
Dün itibariyle ikinci ihale gerçekleştirdi.
İki ihalede de alıcı bulunamadı.
Türkali Turistik Tesislerine de alıcı çıkmamıştı.
Koronavirüs salgınının yanı sına ekonomideki dalgalanma yatırımcıyı korkutuyor.
Haliyle yatırımcıya, döviz, altın ve banka faizi daha garanti geliyor.
Hal böyle olunca,
İl Özel İdaresi yöneticileri acemilik yaparak satışların zamanlamasını mı yanlış yaptı? - * * * * *
İl Özel İdaresi’nden konu hazır açılmışken,
Bakacakkadı 100. Yıl Hizmet Köyü’nün hisse ihalesinden kalan alacağı da sormak istiyoruz.
Acaba yıllardır tahsil edilemeyen o 230 bin TL tahsil edildi mi?
Şayet tahsil edildiyse ne zaman edildi?
Edilmediyse, ne zaman tahsil edeceksiniz? - * * * * *
Şimdi gelelim bizden sorulara.
Yahu sizde hiç utanma, arlanma yok mu?
Gelmediğiniz haberleri internet sitelerinden kopyalıyor, kendi sayfalarınıza yapıştırıyorsunuz.
Üstelik kelime kelimesine.
Önünüze geleni sahtekarlıkla, hırsızlıkla, üç kağıtçılıkla suçluyorsunuz,
Sonra gitmediğiniz haberleri, gidenlerin sitelerinden çalıp kendi haberleriniz gibi yayınlıyorsunuz.
Biz size emek hırsızı, üç kağıtçı diyoruz,
Sizde korona bahanesiyle maske takıp sokakta dolanıyorsunuz,
Öyle mi?
