Zonguldak’ta,
Yavuz hırsız,
Ev sahibini bastırır,
Misali,
Racon kesiliyor.
Lafa geldiğinde,
Dürüstlükten dem vuranlar,
Pis taşların altından çıkıyorlar.
Kendisini kral ilan edip,
Hemen her kesimi,
Küçük görüp,
Aşağılayacaksın,
Sonra da saygı bekleyeceksin.
Sen saygı göstereceksin,
Ve o saygıyı hak edeceksin ki,
Saygı göresin.
Beraber yola çıktığın arkadaşlarını,
Arkadan gammazlayacaksın,
Gizli konuşmaları,
Tetikçilerine servis edeceksin,
Sonra çıkıp,
‘Hain var’ diyeceksin.
Yemezler.
Sanma ki,
Susuyoruz diye,
Bir şey bilmiyoruz.
Attığın adımları,
Yediğin naneleri,
Yaptığın yanlış işleri,
Kayırdığın yalakaları,
Ezdiğin garibanları,
Beslediğin yalamaları,
Verdiğin zararları,
Çok iyi biliyoruz.
‘Köpeğin hatırı yoksa sahibinin hatırı var’ dedik.
Ve yüzüne karşı da her şeyi,
Açık açık söyledik.
Düzelir diye bekledik.
Hatasını anlar, döner dedik.
Nerdeeeee.
Her geçen gün,
Daha çok küstahlaşıyor,
Daha çok hata yapıyor,
Daha çok yanlış yapıyor,
Daha çok konuşuyorsun.
Konuşuyorsun ama boşa konuşuyorsun.
Konuştuklarına sen bile inanmıyorsun.
Kendinin inanmadığı yalanlara,
Başkalarının inanmasını bekliyorsun.
Biz sana,
Yanındakilere dikkat et,
Senin yüzüne yalakalık olsun diye söylediklerini,
Sokakta değiştirerek hava basıyorlar.
Aldıkları avantaları,
‘Buldum bir deniz, yemeyen keriz’ diyerek,
Alkol masalarında dillendiriyorlar.
Paranla,
Pulunla,
Hain besliyorsun.
Sana son tavsiye,
Bugün sana 5 kuruşa arkadaşını satanlar,
Yarın seni 10 kuruşa başka bir arkadaşına satar.
Gerisi sana kalmış.
Biz açık ve netiz.
Azdan az, çoktan çok gider.
Seninle var olmadık ki, sensiz ölelim…

