Yazık, gerçekten çok yazık…
Bu süre zarfında köşe yazısı da yazmadım ama içim acıdığından yazmadım ve yazmıyordum…
Acıdığım ise; ilk başta insanlık sonra halkımız ve en nihayetinde küçük esnafımız, işçimiz ve kısaca ezilen tayfasında olanlar…
İnanın Korona da bile bedeli argo kelimeyle yazacağım godoşlar değil yine garibanlar ödüyorlar…
Onların keyfi eskisi kadar olmasa da epey yine bir yerinde ama fakir fukaranın ocağına kar yağmış durumda…
İteleme kakalama ile bir yerlerin muhalefeti ile onların sesi yavaş yavaş duyurulmaya başlandıkça kısa ve geçicide olsa zoraki ufak tefek çözümler bulunmaya doğru adımlar atılmaya başlandı.
“Evde kal Türkiye, Biz Bize Yeteriz” tamam evde de kalalım biz bize de muhakkak yeteriz de nedir sizin bu ayrımcılık kayrımcılığınız?...
Yok, efendim CHP’li belediyeler yardım toplayamaz… Devlet içinde devlet olmaya çalışıyorlarmış… Gülermisin ağlarmısın…
Dinime söven bari Müslüman olsa insanın diyesi geliyor…
Neyse konumuz bu değil…
Konumuz bu akşam berbat edilen ve içine edilen durum…
Nedir o durum?
İki saat içinde bir gece ansızın insanlara iki gün sokağa çıkma yasağı geldiğinin duyurulması…
Allah aşkına gözleri uykusuzluktan kan çanağına dönmüş olan şu sağlık bakanımıza da mı hiç acımadınız?
Sizin bu uygulamanız başlıkta yazdığım gibi bir çuval incirin içine korona etmekten başka bir şey değil…
30 Büyük şehri az buçuk televizyondan Zonguldak’ı sosyal medyadan Devrek’i ise evimin balkonundan takip ettim…
Eski terminalde açık olan tek işyerinin önü bile ana baba günü gibiydi.
Ha 2 günde adam ölür mü? Ölmez ama 2 saat sonra sokağa çıkma yasağı ilan ederseniz insanlar telaştan ne yapacağını bilemez…
Bu akşamda Türkiye’nin nüfusunun ortalama%80 ne hitap eden illerde bunu yaptınız…
Hem de koron virüsünden daha fazla korunmak adına bunu yaptığınızı zannettiniz ama korona virüsüne daha çok davetiye bile çıkardınız…
Yazık bu kadarını bu halk hak etmiyor. Bu akşam bugüne kadar aldığımız tüm önlemler sokaklarda 2 saatte hiç oldu.
Sosyal mesafe, maske, eldiven hepsi hava gazı oldu. Korona virüs bile inanın bu kalabalıkta ve bu tedbirsizlikte inanın bayram edip kime bulaşacağını bile şaşırmıştır. Koronayı bile şaşırttınız ya, bravo size…
Önce yasağın duyurusu ardından da 45 dakika sonra gerekçeleri açıklanınca panikle soluğu sokakta almaların önü kesilemedi.
Korona epey bir bayram etti. İki günde önleyeceğinizi zannettiğiniz bulaşma vakası bu akşam inanın iki saatte onun kat kat fazlası olmuştur gibime geliyor. Yinede inşallah kimseye bu illet bulaşmamıştır. Eğer bulaştıysa bununda sorumlusu ben değilim herhalde…
Yok efendim; zaten bir aydan beri millet marketlere hücum edip gerekli erzağını almıştı… Yok yahu… O sizin dediğiniz parası pulu olup tuzu kuru olanlara mahsus…
İşyeri kapalı olduğu için çalışmayanlar İŞKUR’ların önünde kuyruk oluşturanlar için geçerli değil… Boşa dememişler tok açın halinden anlamaz diye… Allah’a şükür bende tokum ama inanın eşim çalışmasa bende açım ve bu kardeşlerimin halini de çok iyi anlayanlardanım…
İşten çıkarma olmayacakmış… Ücretsiz izin verilecekmiş günde 40 TL olacakmış… Sonra… Sonrasına bakılacak…
Tabi o sürede ayakta kalabilirse… Ayakta kalma demişken… Bu işin sonunda asıl sıkıntı baş gösterecek gibi… Cumhurbaşkanımız ne dedi? Ekilmedik bir karış toprak bundan sonra bırakmayıp her alanda üreteceğiz. İyi tamamda bundan önce niye üretmiyor ve ekip biçmiyorduk? Ya da bu yönde bir siyaseti bir kenara atmıştık… Bu ülke hepimizin bu ülkede biz bize yeteriz başkalarına da yeteriz ama üretince bu işi ancak yapabiliriz. Bu konuda bir Atatürkçü olarak çok doluyum ama bu geçtiğimiz acı günlerde bunun daha fazla kaşımasını inanın yapmak istemiyorum.
Bu akşam gerçekten bence bir felaketti.
Evet, felaketti çünkü kaş yapayım derken resmen göz çıkarıldı.
Bu arada siz sokağa insanların çıkmadan açık olan sucu fırıncıların servisleri ile en temel ihtiyaçlarına cevap alabileceklerine inanıyor musunuz? Allahtan iki gün ve iki günde ekmek değil pasta yiyin diyeceğim de… Yine siyaset yapacağımdan konuyu noktalayıp; “İnşallah bu akşamın olumsuzluğunu Yüce Mevla’m bize daha fazla hastalık olarak yaşatmaz” diyerek yazımı tamamlayayım.
