Zonguldak Valisi Sayın Erdoğan Bektaş dün gazetecilerle buluştu.
Turizm’den tutun,
Kaçak ocaklardaki ölümlere kadar,
Her şeye dokundu.
Çocukların,
Fare yuvalarını andıran,
Kaçak ocaklarda ölümlerine,
Göz yummayacaklarına dikkat çekti.
Bu da gösteriyor ki,
Bu memlekette,
İşsizlik var.
Bu memleketin,
Ekonomisi dibe çökmüş.
Şayet böyle olmasaydı,
Kim o fare yuvalarına,
Ölüm olduğunu bile bile girerdi?
Bizlerde biliyoruz,
Zonguldak’ın,
Yeşil ile maviyle iç içe olduğunu,
Tarihi ve doğal güzellikleriyle,
Batı Karadeniz’in incisinde yaşadığımızı.
Bacasız sanayi turizmin olmazsa olmaz olduğunu.
Yıllardır ‘turizm’ naraları atılıyor.
Bakacakkadı 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü’ne bu yüzden,
Milyonlar gömülmedi mi?
Gömüldü.
Sonuç.
İl Özel İdaresi’nin paraları tesise aktarıldı,
Onlarca çalışan emeklerinin karşılığını alamadı.
İhaleyi sokulan çalışanın evine haciz konuldu.
Vakıf Başkanı zevk-i sefasına devam ediyor.
Ya,
Manolya Park’a ne demeli?
Biz süreci çok iyi biliyoruz.
Öyle bir film-fırıldak döndü ki,
Belediye iştirakçi olarak kabul görmedi.
Belediye mücavir alanındaki alana,
Belediye dışarıda bırakılarak,
BAKKA ve İl Özel İdaresi,
Milyonları gömüyor.
İşin içinden çıkılamıyor.
İşletme kiraya veriliyor.
Ne restoranı var,
Ne de tuvaleti.
Milletin parası,
Çar-çur edilmiş,
Kimin umurunda?
Nasılsa hesap soran yok.
Belli ki,
Valimiz Sayın Erdoğan Bektaş,
Turizmin geçmişi ve geleceğiyle ilgili yanlış bilgilendirilmiş.
Gelelim,
Kaçak ocaklara,
Yani fare yuvalarına.
Yapmayın,
Etmeyin.
Gerçekleri görün.
Daha düne kadar,
O fare yuvalarında üretilen kaçak kömür,
İrsaliye kesilerek meşrulaştırılmadı mı?
Birileri o irsaliye kesiminden voleyi vurmadı mı?
Rödevans sahalarında,
Kaçak ölümler yaşanmadı mı?
Vali Sayın Bektaş,
“Vatandaş kaçak ocakları şikayet etsin” diyor.
Etmelidir de.
Lakin,
Vatandaş şikayet ettiği an,
Şikayet ettiği kişiye,
Şikayet edenin kimliği anında ulaştırılıyor.
Sonrasını zaten herkes biliyor.
Hoş,
Kaçak ocakları şikayete gerek yok.
Adresleri belli.
Hadi yapın gerekeni…

