TAMER KÜÇÜK


GİTSE DE KURTULSAK…

GİTSE DE KURTULSAK…


Hastalıklar, savaşlar, ihanetler, ekonomik çöküşler, çevre sorunları hep 2020’nin suçuydu.

Sihirli bir el değseydi de;  mesela, 2019’dan 2021’e atlayabilseydik…  

2020’yi hiç yaşamasaydık. Onca can kaybı, onca üzüntü olmasaydı!

Hiç olmayaydın 2020!..

Yaşadıklarımızın ve yaşayacaklarımızın sorumlusu, zaman değil, zaman içinde azan insan soyu elbette…

Genetik oyun veya ihmallerle, hastalıkları evrensel boyuta taşıyan da,

Tarımsal ürünlerde hile yapıp,  kısırlık ve hatta uzun sürede ortaya çıkacak zehirlenmelerin sorumlusu da,

Havayı sera gazlarıyla doldurup, küresel ısınmayla dünyasını yok etmeye çalışan da,

Para ve iktidar hırsıyla, kendinde başka herkesi düşman belleyip, zulüm eden de,

Ve daha nice fenalığın yaşanmasında şeytan ile iş birliği yapan da Ademoğlu!

Sırtında ceketi yenilenen, bineğinin kalitesi gün be gün artan insanoğlunun, kerameti kendinden bilme gafletiyle suizannını artırdığı her gün, zulüm de artacak.

Zulüm, bireyselden kolektife doğru büyüyen bir süreç takip edecek. Ve nihayetinde insanoğlunun sonunu getirecek. Buna inanlar için kıyamette diyebiliriz.

2021’in, 2020’den daha iyi olacağını kim söyledi bilmem ama 2020 fenalıklarının öncesindeki yıllarda planlandığı besbelli.

Yaşananlarda dahil olmayan insan var mıdır?

Sanmıyorum!

Ufak tefekte olsa hepimiz suçluyuz.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet (SAV); “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”   

Suçu olmayan ve en masumumuz 2020.

2021’de, 2020 de ektiklerimizi biçeceğiz.