ALİ CİNAL


GÜVENMİYORUZ!..

GÜVENMİYORUZ!..


Toplum olarak ne halde olduğumuz,

Sosyal medyaya bakınca tokat gibi suratımıza çarpıyor.

Birbirlerini tanımayan insanların,

Birbirlerine hakaretleri yenilir-yutulur cinsten değil.

Sosyal medyada,

Herkes,

Alim olmuş.

Herkes,

Her şeyi biliyor.

Şayet bir kişi ‘ben her şeyi biliyorum’ diyorsa,

Bilin ki, o kişi hiçbir şey bilmiyordur.

Sadece kulaktan dolma,

Hiçbir gerçekliliği olmayan şeyleri,

Kendisi inandığı için,

Aklı sıra topluma empoze etmeye çalışıyor.

Sokak röportajlarında,

Bu türleri,

Daha net olarak görüyoruz.

Kişi, başka bir kişiyi suçluyor.

Suçlayan kişiye, ‘Sen gördün mü?’ diye soruluyor.

Cevap:

  • Görmedim ama öyle diyorlar!

Şimdi bu kişilere kalkıp,

‘Senin içinde böyle böyle diyorlar’ desen,

Kıyameti koparır.

Başkasını suçlayınca günah,

Kendisi suçlanınca günah.

Bizim ülke olarak,

Gelişmişlik,

Ekonomik,

Ya da her hangi bir sorunumuz yok.

Bizim en ciddi ve çözümü için emek sarf edilmeyen tek bir sorunumuz var.

Güven.

Maalesef,

Birbirimizi dinlemiyoruz,

Birbirimize güvenmiyoruz.

Geçmişimiz bunu ispatlıyor.

Çanakkale’de,

Atalarımız,

Üzüm hoşafıyla,

Yedi düvele kafa tuttu,

Düşman,

Topla,

Tüfekle,

Mermiyle,

Bize saldırdı.

Atalarımızın en büyük silahı,

Allah’a inancı,

Vatan aşkı,

Bayrak sevdası,

Birbirlerine güveniydi.

Cephede,

Hiç kimse,

Sen Laz’sın,

Sen Çerkeş’in,

Sen Kürt’sün,

Sen Alevi’sin,

Demedi.

Aksine,

Tek vücut oldu.

Düşmana diz çöktürdü.

Geçmişte,

Komşumuzun ihtiyacı olur,

Bu ihtiyacını karşılar diye,

Evlerimizin kapısı kilitlenmezdi.

Komşu eve girer,

Yağı, tuzu, salçayı alır,

Yemek yapar,

Çoluk-çocuğunun karnını doyurdu.

Kapılar açık olduğu halde,

Hiçbir eşya çalınmazdı,

Çünkü,

Komşularımız,

Kendi evi gibi sahip çıkıyordu.

Samimiyetin yanında,

Bahsettiğimiz ‘GÜVEN’ vardı.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün,

Ülkemizi kurtarmasındaki en büyük etkende buydu.

Anadolu’ya gitti,

Halka güven verdi.

Birbirlerine güvenen halk,

Ne yokluğu,

Ne açlığı,

Bahane etmedi.

Ülkemizi kuşatmak,

Milletini esir almak isteyenleri,

Yerle-bir etti…