THY’nin,
Zonguldak’a uçma kararının hemen akabinde,
Testler başlamış,
Sonrasında,
Sefer tarifeleri netleşmişti.
Biz günü değil,
Geçmişi hatırlayıp,
Geleceği hissettiğimiz için,
‘HAVAYA GİRDİK’ başlığıyla,
Dilimiz döndüğünce,
Gerçekleri ortaya koyduk.
Mağrifet,
Uçakların,
Saltukova’ya,
İnip-kalkmasında değil,
Yolcu potansiyelindedir.
Zaten,
Yolcu potansiyeli olsaydı,
Bizim birilerinin kapısını çalmamıza gerek olmaz,
Onlar gelip bizim kapımızı aşındırırdı.
Bakın,
Zonguldak’tan,
İstanbul’a uçmak için,
Sadece 20 kişi rezervasyon yaptırmış,
Aksi istikamet neredeyse boş.
THY,
Türkiye’nin dört bir yanından,
Yüzde 90’lık dolulukla uçuyor.
Zonguldak’a bir-iki sefer boş atar,
Doluluk olmazsa sefer işi yatar.
Biz yıllardır,
Bas bas bağırıyoruz,
Bu iş,
‘Turizm+Tur+Şirket=UÇUŞ’tur’ diye.
Dışarıdan insanların,
Zonguldak’a gelmesi gerekiyor.
Bunun içinde,
Şehrin TURİZMİNİ canlandırmamız gerekiyor.
Bunun içinde,
Zonguldak’a TUR düzenlenmesi gerekiyor.
Bunun içinde,
Profesyonel ŞİRKET gerekiyor.
Öyle,
Yazıp-çizmeyle,
Ya da bir-iki sefer,
Uçak inip-kalkmasıyla,
Bu işler olmuyor.
Gidin,
Uçakların doluluk oranlarının yüksek olan illere bakın,
Mevcut vatandaşlar mı uçuyor,
Yoksa o illere,
Dışarıdan insanlar mı gelip-gidiyor.
Bakın,
Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı,
Havaalanı’na direkt tren seferlerini gündeme getirdi.
Başkan Kantarcı,
Görünmeyen sorunu,
Aslında gündeme getirdi.
Ulaşım.
Şimdi,
Trabzon’dan uçağa bindiniz,
Saltukova’ya indiniz,
Zonguldak Merkez’e gideceksiniz,
Taksi tutsanız,
Uçak biletinin iki katı para vereceksiniz,
Otobüsle gitmek isterseniz,
Çaycuma’ya gelmek için zaman kaybedeceksiniz,
Tren seferi olsa,
Uçaktan inip,
Trene binip,
Zonguldak’a geleceksiniz.
Olay bu kadar basit…

