17 Ağustos 1999'da,
Saatler 03.02'yi gösterdiğinde,
7,4 şiddetinde, 45 saniye süren depremle,
Beşik gibi sallandık.
Kıyamet kopuyor zannettik.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte,
Vahim toplada gün yüzüne çıktı.
Kocaeli, Gölcük, Düzce, Sakarya, İstanbul ve Yalova'da resmi verilere göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybederken on binlerce kişi yaralandı.
Depremde, 35 bin 180 konut, 5 bin 770 iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar görürken, 40 bin 757 konut, 6 bin 57 iş yeri orta, 45 bin 86 konut ve 6 bin 128 iş yeri de hafif hasarlı olarak kayıtlara geçti.
Deprem sonrası uzmanlar,
Yıkılan binaların çoğunluğunun,
Depreme dayanıklı olmadığını,
Açıkçası,
O binaların ‘sıcak yuva’ değil,
Resmen ‘tabut’ olduğunu açıkladı.
Aradan tam 20 yıl geçti.
İstanbul Silivri Merkez üssü olan 5,8’lik depremle yine sallandık.
Bu sefer,
Allah’a şükürler olsun can kaybımız olmadı.
Depremin hemen ardından,
Depreme dayanıksız,
Kaçak,
İmar Barışına aykırı,
Binalar tartışılmaya başlandı,
Masaya yatırıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum,
İmar barışına uymayan 21 bin kaçak yapının yıkılacağını resmen açıkladı.
İmar Barışı’na uymayan yapıların çoğunluğu sahil kenarlarındaymış.
Silivri Merkez üslü 5,8’lik deprem,
Zonguldak’ı da salladı.
İnsanlar paniğe kapılıp, can havliyle kendilerini sokağa attı.
Deprem uzmanları,
İstanbul’da büyük bir depremin beklendiğini,
Ülke olarak buna hazır olmamız gerektiğinin altını çiziyor.
Peki;
Zonguldak olarak şiddetli depreme hazır mıyız!
Hem yapısal,
Hem de barınaksal olarak kesinlikle hazır değiliz.
Zonguldak’ta,
Kentsel Dönüşümü ve İmar Barışı’nı farklı algılayıp,
Devasa binalar gökyüzüne yükselmiş.
Bu binaların,
İmarları yok,
İskan ruhsatları yok.
Bu inşaatlara ‘DUR’ diyecek,
Belediyede yok.
Bırakın bunları,
Mahkemenin verdiği ‘İskan ruhsatı olmayan binaları boşaltın ve yıkın’ kararını bile takan yok.
Bu kadar başıboşluğun,
Yasa tanımazlığın olduğu Zonguldak’ta,
Olası depremde,
O binalar,
Yüzlerce,
Hatta binlerce insana,
Mezar olacak.
Buna sebep olan gözünü para harsı bürümüş müteahhitler ile bu manzaraya seyirci kalan yerel yöneticiler maalesef izlemekle yetinecek…
