Peygamberimiz,
Hz. Muhammed (SAV),
“Yanı başında komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü’min değildir” buyurmuştur.
Devlet nezdinde ise,
Devletin malını ve parasını meşru olmayan yollarla zimmete geçirmek haram olduğu gibi, devlete ait mal ve eşyaya zarar vermek de dinimizce yasaklanmıştır.
Çünkü kamu malı milletin malıdır.
Bu malda herkesin hakkı vardır.
Şahsın malına zarar vermek haram olduğu gibi halkın ortak malı olan kamu malına zarar vermek de kul hakkına tecavüzdür ve haramdır.
Dün,
Kozlu’dan çıktık yola,
Vardık,
Kdz. Ereğli’ye,
Yol boyunca,
Tüyü bitmemiş yetim hakkının,
Devlet malının,
Talan ve yağma edildiğine şahit olduk.
Dünyayı saran ekonomik krizin yanında,
Koronavirüs salgını dolayısıyla,
Milyonlarca insan işsiz kaldı,
Dükkanlar aylarca kapandı,
Esnaf,
Bırakın borcunu ödemeyi,
Evine ekmek götüremedi.
Kozlu’dan başlayıp,
Kdz. Ereğli’ye kadar,
Yollar,
Tabiri caizse,
Yap-boz tahtası,
Müteahhit,
3-5 ay önce asfalt atıyor,
Parasını alıyor,
3-5 ay sonra,
Aynı asfaltı,
Kazıyor,
Yine para alıyor.
Sonra,
Kazıdığı yola,
Tekrar asfalt atıyor,
Tekrar para alıyor.
Kimseciklerde,
Bu işe,
Bir,
Dur,
Demiyor.
Neden?
Ülke olarak,
Bu kadar talana-ziyana,
Para ödeyecek kadar zengin miyiz?
Yazıktır,
Günahtır.
Artık,
Yetkililer yollara düşsün,
Müteahhitleri denetlesin,
Haksız kazancın önüne geçilsin,
Talan edilen paralarla,
Tasmacı İlkokulu’nun kalorifer dönüşümü yapılsın,
Çocuklar,
Sobalı sınıflar yerine,
Kaloriferli sınıflarda,
Eğitim alsın.
Olmaz mı?
