Toplum düzenini sağlamak için birçok kurallara gereksinim
vardır.
Bu kurallara uyulmadığında bir takım yaptırımlar
uygulanması gerekir.
Yıllarca deneyimler sonucu belirlenen bu kurallar
bütününe yasa denildiğini söylememize gerek bile yok.
Yasaların, evrensel hukuk kurallarına uygun olması
esastır.
Yine, belirlenen bu kurallar toplumların gelenek ve
görenekleriyle uyumlu olmak durumundadır.
Gelişen teknolojiye ve çağın gereklerine göre yenilenmesi
ya da eklentiler yapılması zorunludur.
Aksi takdirde uygulanmasında karşımıza büyük güçlükler
çıkar.
Birilerinin söylediği gibi,
“Yasalar çiğnenmek için vardır.” söylemi hiç de doğru
değildir.
İşine gelmeyen herkes yasaları çiğnemeye kalkışırsa
anarşi doğar.
Kargaşaya yer bırakmamak için yasaların yenilenmesi
olasıdır.
Önemli olan toplum yararına yapılandırılıyor olmasıdır.
Bir avuç mutlu azınlık yararına düzenlenen yasalar
toplumda huzursuzluk yaratır.
İşte anarşi buradan doğar.
Gerçek demokrasilerde olmamakla birlikte,
Erki elinde bulunduranların yasal zeminde haklı çıkması
için bir kısım düzenlemeler yapıldığını görmekteyiz.
Bu haksızlıklara karşılık toplum,
Hak ve hukukunu aramak için yasal eylemlere başvurur.
Amacı toplumsal baskı kurmak olan bu eylemleri,
Anarşi ile karıştırmak abesle iştigaldir.
Çağın ve teknolojideki gelişmeler gereği bazı yasalarda
değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirtmiştik.
Bunu çarpıcı bir örnekle açıklamak gerekirse;
Yakın geleceğe kadar enerji yaşamımızı değiştiren bir
unsurdu.
Termik santraller, hidroelektrik santraller peş peşe
üretime geçirildi.
Enerji üretimi için bu yöntem zamanında doğru muydu?
O zaman için çok doğruydu.
Zaman içinde iklim değişiklikleri suyun önemini artırdı.
Nüfusların da hızlı artışı içme suyuna olan gereksinimi
ortaya çıkardı.
Şimdi şöyle bir düşünelim;
Bir tarafta hayati önem taşıyan içme suyu gereksinimi,
Diğer tarafta “yenilenebilir enerji kaynakları”nın
bulunuyor olması.
Siz olsanız suyu hangi tarafa layık görürdünüz?
Aslında olay bu kadar basittir.
Enerji üretimini artırmayı desteklemekten yana olan
yasalar,
İçme suyunu insan yaşamı için taraf olan yasalar halinde
düzenlenmesi gerekmektedir.
“Siyaset toplumun huzur ve mutluluğu için yapılır” diyen
herkesin,
Bir avuç mutlu azınlığın karı için değil,
Toplumun yaşam savaşını kazanması için uğraş vermeleri
gerekmektedir.
Bütün bu açıklamaları neden yapmak zorunda kaldım?
Pek yakında toplumu hiç görenleri kendi gözlerinizle
göreceksiniz.
Dileğim perde arkasında oynanan oyunlara son
verilmesidir.